Ocak 31, 2011

Evlilik Ömrü Uzatır mı?


Huzurlu ve mutlu bir evliliğin ömür uzattığının bilimsel olarak kanıtlandığı bugünlerde, hayal kırıklığı yaratan, sıkıntılı ve mutsuz bir evliliğinde ömrünüzden ömür götüreceği bir gerçek..Boşanma kararları alınıyor.. çift terapisine koşuluyor..Sadece problemlere odaklanılıyor.. Peki ilişkisinde sıkıntı yaşamayan yok mu? Eğer varsa onlar ne yapıyorlar. Bir süre önce 21.501 evli çiftle bir araştırma yapıldı. Bu araştırmaya göre mutlu çiftlerde yüksek düzeyde bulunan bazı özellikler mutsuz çiftlerde oldukça az bulunuyor….

Mutlu Çiftlerin Güçlü Yönleri

Mutlu Çiftler

%

Mutsuz Çiftler

%

Birbirimizle kurduğumuz iletişimden son derece memnunum

%90

% 15

Birbirimizin farklı yönleriyle başa çıkabilmede oldukça yaratıcıyız

%78

%15

Birbirimize oldukça yakın hissederiz

%98

%27

Eşim nadiren çok kontrolcüdür

%78

%20

Bir problemi tartışırken eşim fikirlerime anlayış gösterir

%87

%19

Boş zamanlarımızı değerlendirme konusunda birlikte ve yalnız planlarımızı dengeli olarak yaparız

%71

%17

Eşimin arkadaşları ya da ailesi çok nadiren ilişkimize karışırlar

%81

%41

Parayı nasıl harcayacağımız konusunda anlaşırız

%89

% 38

İlişkimizde inançlarımı ve değerlerimi ifade etmek konusunda rahatım

%89

%20

Bu araştırmaya göre, çiftlerin en çok zorlandıkları alanlar ise problem çözme, esnek olabilme ve kişilik farkları alanları ile ilgili. Çiftler birbirlerinde bulunan farklılıklara çoğunlukla problem olarak yaklaşırken, birbirlerine saygı ve anlayış göstermekte zorlanıyorlar.

Evli Çiftleri Zorlayan 10 Bariyer…

Zorlanan Çiftler

%

İlişkide, eşit söz sahibi olma konusunda problemlerimiz var

%93

Eşim bazen çok inatçı oluyor

% 87

Çocuk sahibi olmamız ilişki tatmini azalttı

% 84

Eşim çok negatif ve eleştirel

% 83

Eşim benimle daha fazla zaman geçirmesini ve bana vakit ayırmasını isterim

%82

Eşimin hislerini benimle daha fazla paylaşmasını isterim

%82

Problemlerimizle ilgili daima kendimi sorumlu hissederim

%81

Eşimle olan çatışmaları çözmek için çıkış yolları ararım

%79

Bir planı ya da projeyi sonlandırmakta zorlanırız

%79

Sıkıntılarımız asla çözümlenecekmiş gibi görünmüyor

% 78

Kaynaklar

Dr. David Olson (2000). Empowering Couples: Building on Your Strengths.

Paylaş

Aralık 02, 2010

Mükemmeliyetçi Evlilikler



Mükemmeliyetçilik artık neredeyse bir yaşam biçimi haline geldi. Eğitim, kariyer ve teknoloji alanındaki imkanların gün geçtikçe artması insanların ilişki seçimlerinden evliliklerine ve daha sonra da çocuk yetiştirme tutumlarına yansıyarak bütün hayatlarına geçmiş durumda… Peki neredeyse herkes böyleyken bunun bir zararı olur mu? Her şeyin en mükemmeline sahip olmaya çalışmak iyi değil mi? Bu yazımızda bunu inceleyeceğiz…

Mükemmeliyetçilik kişiye hata yapma hakkı tanımayan, performans ve başarının her zaman en üst düzeyde olmasını gerektiren bir düşünce ve davranış biçimidir. Mükemmeliyetçi kişilerin çok yüksek ve genellikle rasyonel olmayan hedefleri vardır. Bu hedeflere ulaşmak için yoğun bir çaba harcar ve ulaşamadıklarında da büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar.

Mükemmeliyetçilik kişisel olarak yaşandığında belki bireyin kendi kendine yaşadığı ve dışarıyı çok da fazla rahatsız etmeyen bir durumken evlilik söz konusu olduğunda durum ilişkiye direkt olarak etki etmektedir. Burada, belirlenen gerçek dışı ve yüksek standartlara başkalarının uymasını bekleme eğilimi vardır. Mükemmeliyetçiler evlilikte ve diğer yakın ilişkilerinde bu nedenle zorluk yaşarlar. Realite dışındaki karşılanması çoğu zaman imkansız olan beklentileri, hem kendilerinin hem de eşlerinin ilişkiye dair mutsuz olmasına neden olur. Özellikle evlilik ve eş ile ilgili sürekli en iyisi için çaba sarf etmek, aradaki gelişmeleri daima göz ardı etmek ve bir şey yolunda gitmediğinde dünya başına yıkılıyormuş gibi hissetmek söz konusu oluyorsa bu pek mükemmel bir durum olmayacaktır…

İlişkide mükemmeliyetçi partnerin tarafından bakarsak, başlangıçtaki sorunları görmezden gelip her şeyin mükemmel ve ideal bir şekilde ilerleyeceğine dair inancı ve bu konudaki çabası bir süre devam eder. Ancak gelişmeler onu tatmin etmedikçe ilişkiden şikayet etmeye, yeni idealler oluşturmaya ve mutsuz olmaya başlar.. Partnerlerden birinin mükemmel olma durumu çocuğun doğması ile ona da geçer.. Mükemmel bir çocuğu tarif eden ne ise, mükemmeliyetçi ebeveyn onu sağlamaya çalışır… Çocuğu ile ilgili de daima bir beklenti içindedir. En başarılı, en uslu, en çalışkan o olacak gibi. Buna yakın bir başarı olduğunda ise bununla tatmin olmaz ve hatta bundan üzüntü duyar.

Beklentileri neredeyse hiçbir zaman karşılanamayan mükemmeliyetçi eşlerin, bunun sonucunda gösterdikleri tutum ve davranışlar da büyük ölçüde negatif olmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre, çiftlere, eşlerinin mükemmeliyetçi olup olmadığı sorulmuş ve bu soruya evet yanıtını verenlerin çoğunluğu eşlerinin ilişkilerindeki problemlerle ilgilenirken “iğneleme” ve “aşağılama” davranışları kullandıklarını söylemişlerdir. Bu tarz davranışlar ilişkiye büyük ölçüde zarar vermekte ve çiftlerin ilişkilerinden daha az tatmin olmalarını sağlamaktadır. Eşlerinin mükemmeliyetçi olduğunu belirten kişiler aynı zamanda ilişkilerinden mutsuz olduklarını çünkü asla beklentileri karşılayamadıklarını ifade etmişlerdir.

Mükemmeliyetçi Evlilikler ve Rasyonel Olmayan İnançlar…

• “Ya hep ya hiç” Düşüncesi: Olayları, arada pek çok derece olabileceğini düşünmeden, sadece doğru ya da yanlış olarak görme eğilimindedirler.
“Benden özür dilemediğine göre artık beni sevmiyor”

• Aşırı Katı Standartlar ve Esnek Olamama: Beklentileri, hedefleri esnetme konusunda güçlük yaşarlar.
“Evlenmeden önce kesinlikle bu sınavı geçmeli ve iş yerinde terfi almalı, değilse evlenmemeliyiz”

• Zihin Okuma: Eşlerinin zihinlerini okuduklarını; genellikle de kendileri hakkında olumsuz yargılar edinebileceklerini düşünürler.
“Akşam ben çıkmak istediğim halde onun çıkmak istemediğine %100 eminim sormaya bile gerek yok”

• Zorunluluklar: İşlerin nasıl olması gerektiği konusunda kurallar koyarlar; bu kurallar bozulduğunda da suçluluk ve yetersizlik yaşarlar.
“Hafta sonları ev işlerini düzenlemek için erken kalkmalıyız, aksi taktirde evi idare edemeyeceğiz.

• Aşırı Sorumlu Hissetme ve Kontrol: Eşlerinin hata yapmalarından ve zarar görmelerinden kendilerini sorumlu tutarlar; onların davranış ve düşüncelerini kontrol etmenin gerektiğini düşünürler.
“Eğer onu arayıp tembihlemezsem eve gelirken markete uğramayı kesin olarak unutacak”

• Eşlerine Güvenme Güçlüğü: Bir işi yaparken eşlerine görev verme ya da iş paylaşımı konusunda güçlük yaşarlar.
“Evin temizliği, çocukların bakımı ve yemek gibi şeyler benden sorulur onun yaptığını düşünemiyorum her şey yarım yamalak olurdu.

• Uygun Olmayan Karşılaştırma: Kendilerini sürekli diğer insanlarla karşılaştırırlar ve bunun sonucunda da daha fazla olumsuz duygu yaşarlar.
“Onların çok güzel bir evleri var, bizim hiçbir zaman böyle bir evimiz olmayacak..

Bardağın Dolu Tarafını Görme Zamanı!

Evlilikte mükemmeliyetçi bir tutum içinde olmak bir süre sonra ilişkinizle ilgili kaygılı ve mutsuz olmanıza neden olacaktır. Araştırmalar, mükemmeliyetçi kişilerin istedikleri noktaya ulaşamadıkları sürece kendilerini değersiz hissettiklerini bununda sonunda depresyon gibi rahatsızlıklara neden olabileceğini gösteriyor. Mükemmeliyetçilik hem size hem de ilişkinize faydadan çok zarar getiren bu duruma dönüştüyse aşağıdaki adımları atmanın zamanı gelmiş demektir..

• İlişkinizde şu ana kadar daha çok olumsuza odaklandığınız durumlarla ilgili bir değişiklik yaparak olayların olumlu ne gibi tarafları olduğu üzerinde durabilirsiniz.

• İlişkinizden kendinizden ve eşinizden bu da yapıl-malı şu da yapıl-malı diye beklediğiniz pek çok şey var. Bunu her söylediğinizde sırtınıza bir yük daha bindiğini düşünün. Bir günün sonunda bundan ne kadar yaptığınızı sayın ve bazılarını eleyerek kendinizi biraz yükten kurtarmaya çalışın.

• Yarar/zarar analizi yapın. İlişkinizde sizinle veya eşinizle ilgili mükemmel olmasını istediğiniz şeyin olduğunda ne kadar yarar, olmadığında ne kadar zarar getireceğini düşünün. Böylelikle size çok kaybettirmeyecek bir şeyden vazgeçerek kendinizi biraz rahatlatabilirsiniz.

• Standartlarınızı belli bir ölçüde azaltmaya ya da küçültmeye çalışabilirsiniz. Bu standartsız olacaksınız anlamına gelmeyecektir.

• Hatalı veya başarısız bulduğunuz konularla ilgili bir daha aynı hatayı yapmayacağınızı, bunu yaşamış olmanın sizi geliştirdiğini ve size yeni bir şey öğrettiğini düşünebilirsiniz.



Uzm.Psk.Özge Altan Aytun





Paylaş